SOYKIRIM’ın alasını Ermenilerle birlikte Fransızlar, Yunanlılar ve Bulgarlar yaptı…

Soykırım mı dedin…
Hangi soykırım…
Hatırlayın, Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma döneminde, Müslüman olmayan etnik gruplar tarafından başta Türkler olmak üzere Müslüman Tebaaya yönelik gerçekleşen katliam, zorunlu göç ve etnik temizlikleri…
Nasıl unutulur?
Justin McCarthy, 1821-1922 yılları arasında yaklaşık beş buçuk milyon Müslümanın Avrupa’dan sürüldüğünü ve beş milyondan fazlasının öldürüldüğünü ya da kaçarken hastalık veya açlık sonucu olduğunu bildiriyor…
Ya, Mora’da oturan Türk ve Arnavut nüfusa Yunanlıların yaptığı katliamlara ne demeli!
Navarin’de, 3000 nüfuslu kentin tüm halkı işte bu caniler tarafından katledildi.
Tripoliçe, Sakız adası, Hydra adasında öldürülen Türkleri unutmadık…
Peki, Bulgarların yaptıklarını bir kalem geçecek miyiz?
Makedonya’da yaptıklarını hiç mi dile getirmeyeceğiz..
Binlerce kişiyi öldürürken hiç mi hiç kılları kıpırdamadı, bu aymazların…
Bakın, Lord Kinross ne diyor, bu yaşananlar için: “Onlar vahşice Müslüman Türklerine saldırdı ve katletmeye başladılar”.
Gelelim, 93 harbine…
Biz değil, yabancıların kaleminden konuyu irdeleyelim…
Dennis Hupchik ve McCarthy 260 bin kişinin kaybolduğunu ve 500 bin kişinin mülteci olduğuna dikkat çekiyor.
Fransız komutan Romieu’nun Fransa Savaş Bakanlığına gönderdiği raporda, bunu teyit ediyor.
Yine, Hupchik, Balkan Savaşlarında 1.5 milyon Müslümanın öldürüldüğünü, 400 bininin de mülteci olduğunu naklediyor.
Dedeağaç’da, Priştine’de, Ferizovik’de, Vodina’da öldürülenler de cabası…
Gelelim Ermenilere…
Osmanlı arşivleri 1910-1922 yılları arasında 523.000 Türk’ün Ermeni çeteleri tarafından öldürüldüğünü belirtmektedir.
Fransa Dışişleri Bakanlığı’ndan Rusya’nın Paris büyükelçiliğine gönderilen 14 Mayıs 1915 tarihli bir yazıda, Van isyanı sırasında bölgede yaklaşık 6000 kişinin öldürüldüğünden bahsediliyor.

KARS, Kalo/Derecik köyü katliamında biri 8 diğer ikisi daha küçük yaşlarda üç yakınını kaybetmiş olan 1323 (1907) doğumlu Şevket oğlu Hacı Lezgi Uray’ın Kalo/Derecik köyü katliamı hakkındaki ifadesi ile yazımı bitirmek istiyorum.
Kelimesi kelimesine aktarıyorum:
“Rusya’da ihtilâlden sonra Kars’ta Milli Şûrâ kuruldu. Ermeniler de Mayıs ayının sonu Haziran ayı başlarında belki 40 vagonluk bir trenle Kars’a asker getirdiler. Kars kalesine bir bayrak dikerek şadlık etmeye başladılar. Güya onlara beylik verilmiş. Cihan Harbi’nde Urus’un ayağı nereye değmişse onların beylik’i de oraya kadarmış… Çok geçmeden Müslümanları kırmaya başladılar.
Anamın babasının köyünde yani Kalo / Derecik köyünde 360 Müslüman’ı bir merekte yaktılar. Karabekir Paşa emir verdi ki: ‘Herkes gitsin, cenazesini alsın’ diye. Gittik, gittik ki hiç birine el vurmak mümkün olmadı. Bunun üzerine Karabekir Paşa, 50 – 60 kadar askeri görevlendirerek o şekilde mereği korlayarak (kapatarak, örterek) şehitlerimizi öylece defnettirdi. Bu merek hâlihazırda durmaktadır…”.
Daha ne diyelim!