TBMM Genel Kurulunda 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’nın tümü üzerindeki görüşmeler başladı.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, bütçe sunumunda, küresel ekonomiye ilişkin gelişme ve beklentilerin, Türkiye ekonomisi üzerinde OVP döneminde dış talep, sermaye girişleri, finansman ve fiyatlar kanalıyla doğrudan, üretim, yatırım ve istihdam yönüyle dolaylı olarak çeşitli etkiler meydana getireceğini belirtti.
Başbakan Yardımcısı Şimşek: Türkiye sanayileşerek büyüyor
Türkiye ekonomisi 3. çeyrekte çift haneli büyüdü
Küresel ekonomik faaliyetlerde ve özellikle Avro Bölgesi ekonomilerinde ortaya çıkan canlanmayla genele yaygın ekonomik büyümenin, 2018-2020 OVP döneminde dış talep kanalı üzerinden Türkiye’nin ekonomik büyüme oranlarını yukarıya çekeceğini ifade eden Ağbal, dış konjonktürdeki olumlu gelişmelerin Türkiye ekonomisine büyüme bakımından olumlu yansımalar içerdiğini dile getirdi.
Küresel emtia ve varlık fiyatlarındaki dalgalanmanın azalması, finansal piyasaların istikrar kazanması ve küresel ticaretin artmasının, Türkiye’nin orta vadede cari işlemler dengesinin sürdürülebilirliğine katkı yapacağına, finansal istikrarı destekleyeceğine işaret eden Ağbal, şöyle konuştu:
“Gelişmiş ülke merkez bankalarının genişletici para politikalarından çıkış sürecini kademeli ve yıllara yaygın bir şekilde uygulamaları, küresel finansal koşulları hem beklentiler hem de finansman kanalıyla büyümemize destek verecektir. Bu gelişme, gelişmekte olan ülkelere yönelik güçlü sermaye akışını destekleyecektir. Bu kapsamda önümüzdeki yıllarda ülkemize yönelik küresel sermaye akımları da bu gelişme ortamı içinde olumlu bir görünüm arz edecek. Küresel finansal koşullardaki olumlu gidişatla ülkemizdeki makroekonomik istikrar uluslararası firmaların ülkemize doğrudan yatırım kararlarını pozitif yönde etkileyecektir.”
Ağbal, emtia fiyatlarındaki yatay seyir beklentisi ve finansal kırılganlıkların azalmasının kur ve fiyat istikrarı üzerinden enflasyondaki baskıları azaltacağını, böylelikle cari açığı kontrol altında tutmayı destekleyeceğini vurguladı.
“Bütçeden ayrılan kaynakları artırdık”
Ağbal, TBMM Genel Kurulu’nda 2018 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, özel sektörün daha da büyümesi, üretim, yatırım, istihdam ve ihracatın artması için bütçeden ayırdıkları kaynakları artırdıklarını söyledi.
Merkezi yönetim bütçesinden 2018’de kamu yatırım harcamalarına 85 milyar lira kaynak ayırdıklarını bildiren Ağbal, 2003’te yatırım harcamalarının bütçeden aldığı payın yaklaşık yüzde 6 seviyesinde olduğunu, şu anda bu oranın yüzde 11’i geçtiğine dikkati çekti.
“Yatırım ve istihdamı desteklemeye devam edeceğiz”
Ağbal, kamudaki taşeron işçilere ilişkin yasal düzenlemenin hazırlıklarını tamamladıklarını belirterek, “İnşallah yakın bir zamanda geliyor.” dedi.
Vatandaşın ayağına hizmeti götüren kamu maliyesi ve kurum politikalarına devam edeceklerini anlatan Ağbal, gelecek dönemde yatırım, üretim, istihdam, tasarruflar ve ihracatı destekleyecek vergi düzenlemeleri yaparak vergiyi tabana yayacaklarını dile getirdi. Ağbal, “Kayıt dışılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz. Vatandaşın vergi adaletine inancını güçlendireceğiz. Diğer taraftan da topladığımız her bir kuruşun hesabı sorulacak şekilde harcanmasına özel gayret göstereceğiz.” diye konuştu.
Mali disiplinden taviz vermeden Türkiye’yi yüksek gelirli ülkeler grubuna yükseltecek ve küresel bir güç olma yolundaki ilerleyişini destekleyecek yapısal reform öncelikli politikalara devam edeceklerini vurgulayan Ağbal, orta vadede politika önceliklerinin makroekonomik istikrarın sürdürülmesi, beşeri sermaye ve iş gücü kalitesinin artırılması, yüksek katma değerli üretimin yaygınlaştırılması ve yatırım ortamının iyileştirilmesiyle kamuda kurumsal kalitenin artırılması olacağını kaydetti.
Türkiye’nin 3. çeyrek büyümesi
Üçüncü çeyrekte elde edilen yüzde 11,1’lik büyümeyle büyük bir rekora imza atıldığını dile getiren Ağbal, “Millet büyüyor, ekonomi büyüyor, ekonominin çarkları dönüyor, merak etmeyin. Türkiye, 2011 yılından beri en yüksek çeyreklik büyüme oranını 2017’nin 3. çeyreğinde yakalamış oldu. 3. çeyrekteki güçlü büyüme, ekonomideki canlanmanın da tüm sektörlere yayıldığını gösteriyor. Hizmetler, sanayi ve inşaat sektörlerinde büyüme çift hanelerde gerçekleşti. İmalat sanayisi, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 15,2 büyüyerek, son 6 yılın en yüksek büyümesini gerçekleştirmiş oldu. Makine teçhizat yatırımları yüzde 15,3 ile son iki yılın en yüksek büyümesini gerçekleştirdi.” dedi.
Ağbal, yılın üç çeyreğindeki ortalama yüzde 7,4’lük büyümeye de işaret ederek, bu oranın, OECD ve G20 ülkeleri arasında yılın üç çeyreğinde gerçekleşen en büyük büyüme oranı olduğunu söyledi. Bakan Ağbal, şunları kaydetti:
“Türkiye, büyüme bakımından üç çeyrekte, OECD ve G20 içinde bir numaraya oturmuş durumda. İnşallah yıl sonunda da bu büyüme oranının güçlenerek devam edeceğini görüyoruz. Aslında son çeyreğe ilişkin açıklanan öncü göstergelere bakınca çeyreklik bazdaki büyüme trendinin canlanarak devam ettiği görülüyor. Biz Orta Vadeli Program’da yüzde 5,5 dedik ama 2017 sonunda büyüme oranının rahatlıkla yüzde 6’nın üzerinde olacağı görülüyor. Hayırlı uğurlu olsun. Türkiye ekonomisi büyük sınavdan başarıyla çıktı. 2018-2020 döneminde inşallah büyüme oranları daha da güçlenerek devam edecek. Herkese refah olarak yansıyacak, size de dahil. Refahı bölüştürürken de hakça bölüştürüyoruz.”
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.